Atatürk Köşesi - Çağfen Koleji | Burada Geleceğin Öncüleri Yetişir

Atatürk'ün Kendi Anlatımı ile Hayatı

Mustafa Kemal ATATÜRK, 10 Ocak 1922’de Vakit Gazetesi’nde yayımlanan, Vakit Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin'e verdiği mülakatında kendi hayatını anlatmıştır. Atatürk'ün kendi anlatımı ile hayatını okumak için tıklayın.

Atatürk İlkeleri

Cumhuriyetçilik

Atatürk devrimleri siyasi nitelik taşır. Çok uluslu bir İmparatorluktan ulus devlete geçiş gerçekleştirilmiş ve böylece modern Türkiye’nin ulusal kimliği oluşturulmuştur. Bu kimliğin oluşmasında, kul nitelikli insanların yurttaş-birey niteliği kazanması önemli bir noktadır. Atatürk bunun yolunu, kısaca halkın kendi kendisini idaresi, yani demokrasi demek olan Cumhuriyet’te görmüştür.

Halkçılık

Atatürk çeşitli ortamlarda, Türkiye’nin gerçek yöneticilerinin köylüler olduğunu söylemiştir. Aslında bu durum Türkiye için bir gerçek olmaktan çok bir hedef niteliğindedir. Halkçılık ilkesi sınıf ayrıcalıklarına ve sınıf farklılıklarına karşı olmak ve hiçbir bireyin, ailenin, sınıfın veya organizasyonun diğerlerinin daha üzerinde olmasını kabul etmemek demektir. Halkçılık, Türk vatandaşlığı olarak ifade edilen bir fikre dayanır. Gurur ile birleşen vatandaşlık fikri, halkın daha fazla çalışması için gerekli psikolojik teşviki sağlar, birlik fikrinin ve ulusal bir kimliğin kazanılmasına yardımcı olur.

Laiklik

Laiklik yalnızca devlet ve dinin birbirinden ayrılması anlamına gelmez ayrıca eğitim, kültür ve yasama alanlarının da dinden bağımsız olması anlamını taşır. Laiklik, devletin dini düşünce ve dini kuruluşların etkisinden bağımsız olması, ve genel olarak düşünce özgürlüğü anlamına gelmektedir. Devrimlerin birçoğu laikliği gerçekleştirmek amacıyla yapılmış ve diğerleri ise laikliğe ulaşılmış olması sayesinde gerçekleştirilebilmiştir. Laiklik ilkesi akılcı ve dini siyasetin dışında tutan bir ilkedir. Osmanlı döneminde matbaanın geciktirilmesinde olduğu gibi dinin yenilikler karşısında nasıl tutucu bir silah haline geldiğini yaşamış olan Türkiye Cumhuriyeti kurucuları açısından dinin din dışı sivil yapı üzerinde yaratabileceği baskıları önlemenin bir aracıdır.

Devrimcilik

Atatürk’ün ortaya koyduğu en önemli ilkelerden birisi de devrimciliktir. Bu ilkenin anlamı Türkiye’nin devrimler yaparak geleneksel kuruluşlarını modern kuruluşlarla değiştirmiş olmasıdır. Geleneksel kavramların bir kenara itilip modern kavramların benimsenmesi demektir. Devrimcilik ilkesi, yapılmış olan devrimlerin tanınıp kabul edilmelerinin çok ötesine geçmiştir.

Milliyetçilik

Cumhuriyet devrimi ayrıca milliyetçi bir devrimdir. Bu milliyetçilik ırkçı bir yapıda değildir; yurtseverlikle sınırlıdır. Bu devrimin amacı, Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığının korunması ve ayrıca Cumhuriyetin siyasal yönden gelişmesidir.Bu milliyetçilik, tüm diğer ulusların bağımsızlık haklarına saygılıdır; sosyal içeriklidir; yalnızca anti - emperyalist olmayıp, aynı zamanda gerek hanedan yönetimine, gerekse herhangi bir sınıfın Türk toplumunu yönetmesine de karşıdır ve nihayet bu milliyetçilik Türk devletinin vatanı ve halkı ile bölünmez bir bütün olduğu ilkesine inanmaktadır.

Devletçilik

Mustafa Kemal Atatürk yapmış olduğu açıklamalarda ve politikalarında Türkiye’nin bir bütün olarak modernizasyonunun ekonomik ve teknolojik gelişmeye önemli ölçüde bağlı olduğunu ifade etmiştir. Bu bağlamda, devletçilik ilkesini de devletin, ülkenin genel ekonomik faaliyetlerinin düzenlenmesi ve özel sektörün girmek istemediği veya yetersiz kaldığı ya da ulusal çıkarların gerekli kıldığı alanlara girmesi anlamında yorumlamaktadır. Ancak, devletçilik ilkesinin uygulanmasında, devlet yalnızca ekonomik faaliyetlerin temel kaynağını teşkil etmemiş, aynı zamanda ülkenin büyük sanayi kuruluşlarının da sahibi olmuştur.
''Toplumumuzu gerçeğe ve mutluluğa eriştirmek için iki orduya gerek vardır.
Biri, vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran irfan ordusudur.''

Atatürk Eğitim Alanındaki İnkılapları

Atatürk eğitim alanında yapmış olduğu çalışmalar ve yenilikler ile gelecek nesillere ve Türkiye Cumhuriyeti’ne sağlam, eğitimli bireyler kazandırmayı hedeflemiştir. Yukarıda belirttiğimiz 6 adet ilkenin doğrultusunda Atatürk, aşağıdaki devrimlerin gerçekleşmesinde öncü olmuştur.;

• 3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu ilan edilerek eğitim öğretim laikleştirildi. Bütün okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı ve medrese - okul ikiliğine son verildi
• 1924’te Topkapı Sarayı müze haline getirildi. Aynı yıl Etnografya Müzesi ve Güzel Sanatlar Akademisi açıldı.
• 3 Kasım 1928’de Arap Alfabesi kaldırıldı ve Latin Alfabesi kabul edildi.
• 15 Nisan 1931’de Türk Tarih Kurumu kuruldu.
• 12 Temmuz 1932'de Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin ( bugünkü adıyla Türk Dil Kurumu) kuruldu.
• 1933’te İstanbul Üniversitesi ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi açıldı.

Büyük eğitimci ve devlet adamı olan Atatürk'ün eğitim ve eğitimciye verdiği önemden sonra Türk eğitim modelinin geliştirilmesinde dikkate alınması gereken temel ilkeler vardır. Eğitimde bize yol gösteren Atatürk ilkeleri doğrultusunda eğitim anlayışımız; ulusal, bilimsel, uygulamalı, karma ve laik olmalıdır.
Büyük eğitimci ve devlet adamı olan Atatürk'ün eğitim ve eğitimciye verdiği önemden sonra Türk eğitim modelinin geliştirilmesinde dikkate alınması gereken temel ilkeler vardır. Eğitimde bize yol gösteren Atatürk ilkeleri doğrultusunda eğitim anlayışımız; ulusal, bilimsel, uygulamalı, karma ve laik olmalıdır.

Çağfen Koleji | Burada Geleceğin Öncüleri Yetişir